Tekstil İşçileri Geçim Derdinden Şikayetçi

Tekstil İşçileri Geçim Derdinden Şikayetçi

Metal sektörünün başkenti olarak bilinen Bursa aynı zamanda gıda ve tekstil sektöründe de Türkiye’nin önemli şehirlerinden biri. Sömürünün en yoğun olduğu iş kollarından biri olan tekstil sektöründeki işçiler düşük ücret, esnek, güvencesiz ve sendikasız çalışma koşullarında yaşamlarını sürdürüyor. Asgari ücretin çok az üzerinde bir ücret aldıklarını söyleyen Bursa’daki tekstil işçileri, “Evliyseniz eşiniz de çalışmak zorunda, yoksa ay sonunu görmek bizim için hayal” diyor.

"EKONOMİ İYİ" SÖYLEMİNİN HAYATTA KARŞILIĞI YOK

500’e yakın işçinin çalıştığı bir fabrikada çalışan tekstil işçisi, “Asgari ücretin çok az üzerinde bir ücret alıyorum. Aldığımız para daha cebimize girmeden eriyip gidiyor. Evliysen eşin de çalışmak zorunda bunun başka bir yolu yok. Evli ve eşin çalışmıyorsa senin için ay sonunu görmek hayal. Her geçen ay bir önceki ayı aratır oldu. Zam üstüne zam... Bir de kış geldi, doğal gaz yanacak. Masraflar iyice artacak bizim için” dedi.

“Ekonominin iyiye gittiğini söylüyorlar ama bunun yaşamda bir karşılığı yok” diyen işçi şöyle devam etti: “Ekonomi iyiye gittiği için mi elektriğe, suya, doğal gaza, gıda ürünlerine zam geliyor sürekli. Benim cebime para giriyor mu, kiramı faturalarımı rahatça ödeyebiliyor muyum, geçimimi rahatça sağlayabiliyor muyum? Ben buna bakarım, bunları sıkıntısız hallettiğimde ekonomi iyiye gidiyor benim için.”

"EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI HİÇBİR ZAMAN ALAMIYORUZ"

Bir başka işçi ise emeklerinin karşılığını çalışırken de emekli olduklarında da alamadıklarını ifade etti. Emeklilikte yaşa takılanların durumuna dikkat çeken işçi, “EYT konusunda mağdur olan birçok insan var. Herkes tepkili, ben yıllarca çalışmışım, emeğimi vermişim, hak etmişim ama hakkım olanı vermiyorlar. Daha önce AKP’ye oy verenler bu konudan dolayı vermeyeceğini söylüyor, haklılar da. Bugün milletvekillerinin aldığı maaş belli, emekli olduklarında aldıkları paralar ortada, çifter çifter maaş alanlar var. Bunlar görülmüyor ama işçi hakkı olanı istediğinde ekonomiyi batırmak oluyor” diye konuştu.

Pazarda meyveyi neredeyse taneyle aldığını söyleyen işçi, “Ben yetişemiyorum artık. Bir şeyi tam alırken diğerini eksik almak zorunda kalıyorum. Bizim sektörde sömürü fazla, ücret düşük. Evli olanlar eşleriyle birlikte çalışıyor. Öbür türlü hiçbir şeye yetişmeyiz. Şimdi asgari ücrete ne kadar zam yapılacak o konuşuluyor ama ben çok fazla zam yapacaklarını sanmıyorum. Enflasyonu düşük çıkarıyorlar, memura kamu işçisine verdikleri zam da ortada. İnsan yine de belki iyi bir zam yaparlar diye umut ediyor. Türk-İş açıkladığı zam oranının arkasında dursun yeter” dedi.